MEVSİM GEÇİŞLERİNDE SAĞLIĞINIZI KORUMA REHBERİ - Tasarım Tanım: Mevsim Geçişlerinde Sağlığınızı Koruma Rehberi

Mevsim geçişlerinde yaşanan ani ısı değişimleri, nem seviyesindeki değişiklikler, tüketilen besinlerin değişimi gibi birçok faktörün, ruhsal ve fiziksel sağlığımız üzerinde etkileri olabilir. Örneğin güneş ışınlarının etkisinin zamanla azalmaya başladığı ve havaların daha erken saatlerde kararmaya başladığı sonbaharda, kendinizi daha durgun ve depresif hissedebilirsiniz. Düşen hava sıcaklıkları bağışıklık sisteminizi olumsuz bir şekilde etkileyerek, sizi hastalıklara karşı savunmasız hale getirebilir. İlkbaharda ise yeni yeni çıkmaya başlayan bitkilerin polenleri burun akıntısı, hapşırma, göz sulanması, halsizlik gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Güneş ışınlarının artması, günlerin uzamaya başlaması ile beraber sirkadiyen ritimde yaşanan değişiklikler, yorgunluk ve uykusuzluğa neden olabilir.

Sıcak yaz günlerini geride bırakıp soğuk kış günlerine adım attığımız sonbaharda, vücudumuz ısı ve nem değişikliklerine uyum sağlamakta zorlanabilir. Vücudumuzu bakteri ve mikroplara karşı koruyarak kalkan görevi gören bağışıklık sistemimizin, bu ani değişikliklerden olumsuz etkilenerek, direnci düşebilir. Bu da bizi hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirir. 

Sonbaharda en sık karşılaşılan şikayetler boğaz ağrısı ve üst solunum yolları hastalıklarıdır. Grip, nezle, mevsimsel alerjik rinit, tonsillit, farenjit, larenjit, sinüzitler, bronşit gibi birçok rahatsızlığa mevsim geçişlerinde, özellikle de sonbaharda çok sık rastlanılır. Bunun dışında halsizlik ve yorgunluk, sabahları uyanmakta güçlük çekme, iştahta yaşanan değişiklikler, aniden gelen üşüme, kas ve eklemlerde ağrı, baş ağrısı gibi şikayetlere de sıklıkla rastlanmaktadır.

Mevsim geçişlerinden fiziksel sağlığımız kadar psikolojik sağlığımız da etkilenmektedir. Özellikle güneşli günlerden daha kasvetli havalara geçiş yaptığımız sonbaharda, çoğu birey bahar depresyonu yaşayabilir. Nedensiz yere üzgün ve umutsuz hissediyorsanız, anksiyete seviyenizde artış gözlemliyorsanız, zihinsel uyuşukluk ve konstantrasyonda azalmalar yaşıyorsanız, nedeni bahar depresyonu olabilir.

Mevsim Geçişlerinde Cildinizi Koruyun

Mevsim geçişinde oluşan sıcaklık ve nem farklılıkların cilt üzerinde de etkileri bulunmaktadır. Mevsim geçişlerinin cilde olan etkileri kişiden kişiye göre değişkenlik gösterse de, genelde sorunlar ortaktır. Soğumaya başlayan havayla beraber derideki kan dolaşımı azalır, ter ve yağ bezleri daha yavaş çalışmaya başlar. Bu durum cildin kurumasına neden olarak, zamanla ciltte kuruma, pullanma, dökülme gibi sorunlara yol açar. Eğer uygun ve düzenli bir cilt bakımı uygulanmazsa ciltte kırışıklık, çatlama ve sarkmalar görülebilir.

Mevsim geçişlerinin cildinize olan etkilerini azaltmak ve cildinizi korumak için gün içinde, özellikle duştan sonra cildinizi nemlendirmeniz önemlidir. Cildinize uygun nemlendirme yöntemi seçerek cildinizin kurumasını, soyulmasını ve çatlamasını önleyebilirsiniz.

Shea butter, hindistan cevizi yağı ve tatlı badem yağı cildinize yoğun bir nemlendirme sağlayarak, cilt bakımınızı desteklemeye yardımcı olur. Yoğun nemlendirme ve bakım için bu üç özel mucizevi yağı cildinizin ihtiyaç duyduğunuz bölgesine masaj yaparak uygulayabilirsiniz.

Cilt sağlığınızı korumak için yapmanız gereken bir diğer şey ise dengeli ve düzenli beslenmek ve bol su tüketmektir. Cildinize iyi gelen besinler tüketip bol su içerek cildinizi içten besleyin. Mevsime uygun taze meyve ve sebze tüketmek, yağlı ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak cilt sağlığınızı destekleyecek ve mevsim geçişlerinin olumsuz etkilerinden cildinizi korumanıza yardımcı olacaktır.

Mevsim Geçişlerinin Olumsuz Etkilerinden Korunma Yolları

Mevsim geçişlerinin vücudumuza olan olumsuz etkilerinden korunmanın bazı yolları bulunmaktadır. Aşağıda verdiğimiz önerilere uyarak, mevsim geçişlerini daha sağlıklı ve dirençli geçirebilirsiniz:

Uyku düzeninize dikkat edin
Düzenli ve yeterli uyku, vücudun dinlenmesi için oldukça önemlidir. Vücut direncininin düşmesini engeller, yorgunluk ve stresi azaltır.

Sağlıklı ve dengeli beslenin
Sağlıklı ve dengeli beslenmek, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınızı olumlu şekilde etkiler. Mevsimin sunduğu taze meyve ve sebzelerden faydalanın, hazır ve işlenmiş gıdalardan olabildiğince uzak durun.

Açık havada vakit geçirin
Havaların soğumaya başlaması ile beraber daha çok kapalı ortamlarda vakit geçirmeye başlıyor, açık hava etkinliklerini çok fazla tercih etmiyoruz. Özellikle güneşli havalarda açık hava etkinlikleri yapmak, gün içindeki kaygı ve stres seviyenizi düşürecektir. Yeşillik alanlarda vakit geçirebilir, doğa içinde yürüyüş yapabilirsiniz. 

Spor yapmaya vakit ayırın
Spor yapmak beyindeki serotonin ve dopamin seviyesini arttırarak, kişiyi daha canlı, mutlu ve zinde hissettirir. Sevdiğiniz bir spor dalı varsa ona vakit ayırabilir, ya da açık havada kısa yürüyüşler yapabilirsiniz. 

Vitamin ve mineral desteği alın
Güneş ışınlarının azalmaya başlaması ile beraber vücudunuzdaki D vitamini seviyesinde azalma görülebilir. D vitamini eksikliği, bağışıklık sisteminin yavaşlamasına neden olur. Bu da sizi hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirir. Mevsim geçişlerinde D Vitamini takviyesi alarak, bağışıklık sisteminizi destekleyebilirsiniz.
Bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna, normal enerji oluşum metobolizmasına, yorgunluk ve bitkinliğin azalmasına katkıda bulunan C Vitamini’ninden destek alabilirsiniz. 
Polen, arı sütü, propolis gibi doğal bileşenler ile mevsim değişikliklerinde bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olan Arı Ürünleri’nden faydalanabilirsiniz.
Çörek otunun sayısız faydalarını içinde barındıran ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olan Çörekotu İçeren Takviye Edici Gıda Ürünleri’nden destek alabilirsiniz.